Her söze başladığımda konunun dönüp dolaşıp aşka geldiğini
fark etmemle, bundan muzdarip olacağıma daha çok bahsetmem gerektiğinin
bilincine varmam aynı zamanda oldu. Aşk güzel, hele de bir gencin yüreğinden
çıkıyorsa daha güzel. Fakat bu kez bahsedeceğim aşk iki farklı tenin birbirine
olan çekiminden ibaret değil, bir yazanın takipçilerinde uyandırdığı anlamla
ilgili. İşte bu aşk; tensel aşklardan daha bir değerli, daha ulaşılmaz ve daha
hassas…
Aşkla yazan, aşkla düşünen ve hayatı aşkla yaşayan biri olarak uzun zamandır
yazıyorum. Eleştiri yazılarım bazen gülümsetiyor, bazen düşündürüyor, bazen
kızdırıyor, bazen ise gönül alıp hoşnut ediyor. Ben zaman zaman dikkat çeken
yazıları paylaşsam da okuyucunun algısında nasıl bir oluşum olduğunu
bilmiyorum. İşte bu gizem beni daha da aşkla yazmaya itiyor.
Ben aşkı yaşarken okuyucuya da yaşatmaya çalışıyorum. Bu
tarifi mümkün olmayan aşkla paylaştığım yazıların sayesinde takipçi ile
aramızda oluşan paylaşımların verdiği keyfi hiçbir kelime ile anlatmam mümkün
değil. Çoğunuzla zaman zaman yorumlarla, zaman zaman e posta yoluyla yazışır,
hatır sorar ve mutluluğu paylaşır olduk. Her bir takipçinin bende olan yeri
öyle ayrı ki; her birinin yaşattığı güzellik, her birinin hissettirdiği duygu
farklı farklı demleniyor bu yürekte. Her okuyucu gerek yaşantısıyla, gerek ilgi
alanlarıyla beni oldukça büyülüyor bunun altını çizmeme gerek yok herhalde. Kim
olduğunu bilmediğim fakat yazdıkları yorumlardan yüreğini gördüğüm okuyucuların
meslekleri, yaşadıkları yer ve ilgi alanları onları ayrı ayrı kodlamamı sağlıyor…
Benim yaşadığım bu aşkı elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. İşte şimdi bu aşkın,
iki kişi arasında yaşanan yüzeysel aşklardan ne kadar değerli olduğunu
anlatabildiğimi düşünüyorum.
Aşkla yazan, aşkla düşünen ve hayatı aşkla yaşayan biri olarak uzun zamandır yazıyorum. Eleştiri yazılarım bazen gülümsetiyor, bazen düşündürüyor, bazen kızdırıyor, bazen ise gönül alıp hoşnut ediyor. Ben zaman zaman dikkat çeken yazıları paylaşsam da okuyucunun algısında nasıl bir oluşum olduğunu bilmiyorum. İşte bu gizem beni daha da aşkla yazmaya itiyor.