6 Mayıs 2010 Perşembe

Bozuk Sinematograf


Gökyüzü ağlamaklı, güneş hislenip gömülünce bulutların arkasına, rüzgar tizden çalınca “ğuu” diye, çıkmak istemez ki bazen birileri dışarı havanın verdiği ruh etkisiyle…
Açar bestseller kitabı, başlar okumaya. Çalar en sevdiği parçayı, yüreğine işliyorsa. Takar yeni aldığı filmi, atlar maceradan maceraya…
Alıp götürmez mi uzaklara? Bilmediğin, görmediğin; olaylara, yerlere, diyarlara…
Böyle olmaz mı çoğu zaman? Bazen yaşarsın sevinçle, bazen patlarsın sıkıntıdan.
Bazen olur. Bir anda tadına varırsın filmin. İkincisi çekileceği haberini duyunca sevinirsin. Beklersin merakla. İzlediğinde görürsün, ilkinin verdiği etki toz bulutu, hislerin kalıntılarında…
Seri olarak çekilen filmler; hiç kuşkusuz ses getirenler. Merakla bekleriz, heyecan duyarız. Ama ilkinin devamı şeklinde çekilince yapıt, bir dizi gibi sıradanlaşır. Etkisi buharlaşır…

4 yorum:

Pabuc dedi ki...

Öyle karışık olmuş ki yazın (ki sadece bana karışık da gelmiş olabilir) kendimi muharrem ayında hissettim ;)

İnsan oğlu bir garip bir günü nir gününe uymuyor işte :)Bir birimizi idare edip yaşayıp gidecez şu fani dünyada (elimiz mahkum )

Sağlık ve huzurla kal...Enteresan insan...

nadarû dedi ki...

"Gökyüzü ağlamaklı, güneş hislenip gömülünce bulutların arkasına, rüzgar tizden çalınca “ğuu” diye, çıkmak istemez ki bazen birileri dışarı, havanın verdiği ruh etkisiyle…"

ben burayı alayım, izninizle:)

Eliza Doolittle dedi ki...

Disarida sakir sakir yagmur, buz gibi bir Amsterdam varken, oyle guzel geldi ki anlattigin mod, yarin burada tatil ve hava neden bozuk isyanlarina gark olmadan, keyifle evimin tadini cikarasim geldi cok fena :)

Antipatik Yazar dedi ki...

@papuç: Sende “Sağlık ve huzurla kal”
@name-i nur: Beğenmene sevindim!
@Eliza Doolittle: Güzel yorumun için “Teşekkür Ederim!”