2 Haziran 2010 Çarşamba

Bekle(t)mek !


Akrep yelkovanı kovalar. Bulutlar sağa doğru akar. Etrafından geçen insanların koşuşturması seni bile yorar.
Yan masaya önce bir kişi, kalktıktan sonrada iki çift oturup gitmiştir. Önündeki gazete bitirilip, bir kez daha okunmaya geçilmiştir. Sıkıntıdan bir şarkı tekrar edilmiştir, sözleri uydursan da kafada yer etmiştir.
Eller masada nim sofyan vurur. Sonrasında; semai, sofyan, düyek….
Çoğu kez bekletendir, söylediği süre zarfında orada bulunmayan.Yada bekleyendir, bu yanlışın farkında olup, yine de oralı olmayan.
Bekletmek, gecikmek. Ne büyük saygısızlık. Hele ki mazeretler sürülünce hep ardı ardına kusur gömülebilir mi en derinlere.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

heleki bunu oh olsun narasınla yapanlara ne demeli...
beklemekten hoşlanmıyorsak bekletmeyelimde..
çok güzel anlatmışsın..