17 Haziran 2010 Perşembe

Bir Kalp İki Kişiyi Sevebilir Mi?


Bu mevsimde karabulutlar uğramaz, güneş ansız buhranları sebebiyle arkalarına saklanmalarda bulunmaz olmuştu. Kuşların cıvıldadığı, martıların deniz üzerinde uçuştuğu sahillerde kız arkadaşımla elele dolaşma zevkini yaşıyordum. İşte böyle bir zamanda kalbime ikinci bir kişi konuk olmuştu. Konuktu ama gitmek istemiyordu. İşin garibi bende kalmasını istiyordum.
Sevgilimin yanımda bulunmadığı bir anda tanıştım Naz'la. Güzelliğinin yanı sıra, çekingen tavırları, sevgi dolu göz ışıltıları, içtenliği, zekası beni benden almıştı. Zamanla görüşmelerimiz çoğaldı, ellerimiz buluşmaya başladı, avuçlarımızın sıcaklığı akşam yellerinde başvurduğumuz sevgi gösterilerine dönüştü. Ve birliktelik başladı.
Diğerinin ondan, onun diğerinden haberi yoktu. Sevgili dediğim kişi diğer mi olmuştu? Bir yandan da eskisiyle görüşüyordum. Ama bunu ben nasıl yapıyordum? Vedada bulunmadan başka bir başlangıçta ilerliyordum. Üstelik bunu yapanları eleştirirken.
Uyandım. Neyse ki bir rüyaymış. Yatağımdaydım. Uyandıran ansızın gelen bir çağrıydı. Telefonun ekranında ne yazıyor biliyor musunuz? Naz! Cevapladım. Gelen ses "Seni seviyorum." diyordu.
Az önce gördüklerim rüyaydı. Sevgilim dediğimlen ayrılmıştık. Sözün kısası; Nazl'a tanışmamız ayrılık sonrası gerçekleşmişti. Ama Naz ve aramızdaki sevgi mutluluk kadar reeldi.
Eski kız arkadaşımla hikayemizin sona erdiğini düşünüyordum. Ama boş kalmış sayfalar rüzgarın etkisiyle sola doğru yatacak, açılacak ve yazılması gerekecekti. Eskisiyle neden bitmişti?
Yüreğin bana yaydığı mutluluk ışığı zamanla kayboluyor, yerini hafif bir karartı alıyordu. Anlaşmazsızlıklardan ötürü kalbin kıpırdanmaları, artçı sallantılara dönüşüyor, sevgi kalıntılar altında kalırken, duygular harabe oluyordu. Son mevsim sert çatışmalarımızdan oluşan rüzgarla sönüyor, dumanı havaya dağılırken közlenen kalbin kokusu hissediliyordu.Böyleydi sevginin götürüsü, getirisi ise yıpranma. Sonuçta ayrılık olunca, iki taraf da birbirine kızgınsa beklenen final, beklemediğin anda büyük bir törenle beliriyordu. Bu son gelecek sevgilerin başlangıcı oluyor(du).
Ayrılmıştık. Söylenmelerden ötürü veda bile etmeden. Günler sonra arkadaş ortamında Naz ile karşılaşmıştım. Sonra anlaşmalar, buluşmalar, konuşmalar başladı. Ve sevgi yaşam sahnemizin yeni arka fonu oldu.
Eski kız arkadaşım ister istemez aklımdaydı. Mutlu muydu? Merak mıydı bu? Özlem miydi? Bu sorular geçerken aklımdan, önce bir mesaj, sonra bir arama gerçekleştirildi tarafından. Beni özlediğini, tekrar başlamamız gerektiğini söylüyordu. Sustum. Ne diyeceğimi bilemedim. Bir kalp iki kişiyi sevmemeliydi! Sevemez...(di)
Bir kalp bu kadar cömert olmamalıydı. Aşk çalınca kapını; ister sevgilin ister eşin olsun (ki evlilik ise kağıt üzerinde bitmeli) ayrıldıktan sonra başlamalı yeni birlikteliğe. Başka seçenek yok. Bir yanlış, diğer doğruları götürür. Yanlışı yapanlar yanlışın ta kendisidirler.

10 yorum:

Aynur (Küçük Hala) dedi ki...

Merhaba,
ödülünüzü almak üzere gelir misiniz rica etsem :)

Unknown dedi ki...

Bir kalpte iki kişi olabilir bunun sevgi ile alakası yok...

Burcu dedi ki...

Kalpte asıl karakter tek kişi olsa da sevgi çok geniş ve kısıtlanamaz bir gerçekliktir.

Ne istediğimiz öncelikli sorudur?

Zira bir yazarın dediği gibi, "çok kadın hiç kadındır"

Antipatik Yazar dedi ki...

@Aynur (Küçük Hala): Teşekkürler
@Hacivat: Yorum için sağol kardeşim
@Burcu: hoş geldiniz!

siminya dedi ki...

benim aynı anda 8 kişi bile oluyo lan sen bile oldun geçenlerde :d

Eliza Doolittle dedi ki...

Siminyanın yorumuna feci gülmekle birlikte, bir yanlışın çok fazla doğruyu götürdüğüne çok inanıyorum.

üryan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
üryan dedi ki...

Kalpte, aynı anda iki kişi olabilir mi? evet..
Ama kalbin, farklı iki insana aynı anda ,aynı şeyi hissetmesi mümkün değil.

farkı algılayamadığımız, ya da algılamamak türlü sebeplerle işimize geldiği içindir ki " Allahım iki aşk arasında kaldım" diye feryat ediyoruz..


**ilk yorumda felaket imlâ hataları yapmıştım da, rezil olmamak için siliverdim..

incredo dedi ki...

Neden se bu soruyu soranın sen değil de
şu eski kız arkadaşın olduğunu hayal ettim ben.
sonrasındaysa hayattaki herşeyin tercihler üzerine kuruldupu falan.
bu yazıyı yazan o kız da olabilir di galiba.
ve sanırım roller hep değişmekte.
mühim olan o kızın rolü bi gün sana geçtiğinde
senin kendini nasıl hissettiğin bu sorunun yanıtı olabilir sanırım.
hatta yanıttan ziyade ayrıntılı bir işlem dökümü.
her zaman çift taraflı düşünme taraftarıyım =)

ezgilimelodi dedi ki...

Önce I'sini okuma ihtiyacı hissettim,zira son yazı II olunca:)
Bendeki sabrı tükenmez kalp, benden binlerce kilometre uzakta olanı senelerce sevebildi.Üstelik yılda 3 yada 5 kez görüşerek...
O uzağımdayken kimseye aşık olmadım ama ondan öncesi aklımın bir köşesindeydi.Merak,özlem ya da daha fazlası işte...
Onun açısından düşünürsek,yani öyle bir güven duygusu yaratmış ki bende,benleyken bir başkasını düşünebileceğini düşünemiyorum.Bak aklıma getirdim ama gitti:))
Ama birlikte olabilmek için aşk yetmiyor bazen,can sıkıcı durumlar çıkabiliyor ortaya.
Ne dertliymişim,diğer yazılarını okuyacaktım isyan mektubu gibi oldu...
Her şey güzel olsun diyeyim o zaman en alakasızından...