Her geçen anda ölüme daha yaklaşıyoruz ve kaybettiğimiz
zaman yapabildiklerimizle veya yapamadıklarımızla akıp gidiyor. Şuanda bu
yazıyı okurken bile zaman öyle hızlı geçiyor ki; bu süre zarfında ne kaçırdığını
görmek gerçekten üzücü…
Hep söyledikleri gibi “Hayat bir sahne”ve hepimiz bize biçilen karakterleri oynuyoruz. Telaş içinde oradan
oraya koşup her şeye yetişmeye ve yetmeye çalışarak zamanımızı harcıyoruz.
Hayatın rutinine bir de duygularımız eklenince doğru kararlar alıp, doğru
şeyler yapabiliyor muyuz orası şüpheli. Ama en çokta kendimizi ve çevremizi
yıprattığımızla kalıyoruz. Çünkü duygusal düşündüğümüzde aldığımız kararlar,
bulunduğumuz eylemler hep ya öfke doludur, ya da akılla düşünemediğimiz için
mantık dışı…
Öfkelendiğimizde bunu boşaltırken yaşadığımız negatiflik öyle yüklü oluyor ki
beden de; dışarı salımı da, hissen aldığımız duygu da zarar veriyor bize ve
çevreye…
İşte tam da sana bunları söylemek istiyordum. Küçük oyunlar, hesaplaşmalar, kin
duymalar ve öfke nöbetleri hepsi zamana yaydığın boşunalıktan başka bir şey
değil. Zaman öyle kısıtlı ki bunu mutlulukla, paylaşmayla, aşkla ve sevgiyle
geçirmek yine bizim elimizde…
Fransızca kökenli antipathiqueden dilimize geçen; “sevimsiz, itici, soğuk” anlamlarını tek başına taşıyan kelime, bir yazara yapışan sıfat olursa ne olur? Antipatik miyim? Hayır! Hayatta bir takım yanlışlara göz yummak yerine, onu satırlara aktaran, yanlışları olumsuzlukları yazan bir kişi olunca ve hali hazırda güzel olan eleştirel olmayan hiçbir şeyi kaleme almayınca tahmin ediyorum ki; antipatik olarak anılacağım.
Bazen hak vereceksiniz, bazen görüş ayrılığı yaşadığınız, konu üzerine farklı düşündüğünüz için kızacaksınız… Bu yüzdendir ki; ben antipatik yazarım.
Bu web sitesinde yer alan, bunları içeren ama bunlarla sınırlı olmayan tüm malzeme ve dökümanlar Yazarın mülkiyetinde olup, bu malzeme ve dökümanlara ilişkin telif hakkı ve/veya diğer fikri mülkiyet hakları ilgili kanunlarca korunmakta olup, bu malzemeler ve dökümanlar izinsiz kullanılamaz, iktisap edilemez ve değiştirilemez.
Bu web sitesindeki malzemeler ve dökümanlar hiç bir surette değiştirilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yeniden yayınlanamaz.
İzinsiz kopyalanması çoğaltımı, yayını, dağıtımı halinde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun hükümleri geçerli olacaktır.
6 yorum:
Ölümü hep hatırlayın deniyor ,benim aklımdan hiç çıkmıyor ki işte o zaman da çoğu zaman hiç bir şeyden zevk alamıyorsun..
Ama haklısın, sevgi ve güzelliklerle doldurmalıyız zamanlarımızı.ÇÜnkü yarın bize lazım olan da onlar...
Güzel bir ömüre...
Pabuç: Ne güzel söyledin. Gerçekten güzel bir ömüre...
Sorma dertler çoğalarak geçiyor zaman.. Mutluluk varken hele
Emir Begit: Öyle...
Kalemin oldukça sağlam tebrik ederim...
Bende katılıyorum diğer yazılarınada göz atacağım şimdi..
Yorum Gönder