Bazen
yaşamadığımız bir hayatın içindekileri öyle kolay eleştiririz ki yaptığımızın
hata olduğunu bile çok sonraları fark ederiz. İnsanoğlu çok kolay yargılar.
Onun yerinde değilsin, onun ruh hali içinde hiç değilsin, durumunu, acılarını,
korkularını ve yaşadıklarını bilmiyorsun. Peki neden bu kadar kolay ahkam kesiyorsun?
Cevabı bir tokat gibi çarpmak istiyor insan. Ruhunu tornavidayla delik deşik
etmek, parçalamak, bedeninden sökmek istiyor. Öyle ki; bir daha konuşamasın,
düşünmeden laf edemesin, kendi kirli düşünceleri içinde kalakalsın, pislensin…
Hayatınızda böyle üç beş tane varsa anlarsınız ne demek istediğimi. Tahammül
etmekte zorlanıyorum bunlara. Cehaletine vermek, görmezden gelmek, oluruna
bırakmak hiç ama hiç istemiyorum. Yargılarıyla küçülttüğü insanın üzerine
basmasını anlayamadığım gibi, durumunu eleştirmesini de hiç anlayamıyorum…
Yok ya zavallılar gerçekten. Hani konuşup kendini yorduğuna değmiyorlar. “Ahkam
kesenin aklını keseceksin” bunu bilir bunu söylerim…
bilip bilmeden konuşmak, karşımızdakini yargılamak o kadar kolay ki; böylesi işimize gelir çünkü...severiz başkalarını yargılayıp hemen asmayı....üzgünüm ama bu böyle gerçekten de..
milletçe bilip bilmediğimiz her konuda ahkam kesmeye bayılırız hatta.. çok uzun ve gerçekten önemli bir konuya değinmişsin işin içinden çıkmak sahiden çok zor....
bu arada kayıp yazarı da tekrardan aramızda görmek güzel.. hoş gelmişsin:)
Derin: Eskilerden birini burada görmek ne kadar güzel bir bilsen. Bloggerlar yavaş yavaş elini çekiyor yazmaktan. Neden bişlmiyorum? Ben de öyle yapıyordum. Sonra yazarken "Bunu da yayınlayım" dedim ve geri döndüm. Ama eskisi gibi olmadığını fark ettim. Ne kadar süre daha yazarım bilmiyorum. Ama yazmaya devam edicem bir süre daha...
tşk ederim :) ben de arada kayıplara karışıyorum ama sonra yazmanın beni kendime getireceğini düşünüp, dayanamayıp geri dönüyorum işte:) çünkü sustukça insan iyice içine kapanıyor ve sonra bir yerden başlamak daha da zorlaşıyor..
dediğin gibi çoğu bloggerların yerinde yeller esiyor..haklısın aslında bırakıp gidenler çok...bazen bloglarına bakıp hüzünleniyor insan ister istmez..
neyse duygusala bağlamayalım olayı şimdi durup dururken :)
onlardan biri döndü en azından di mi? yani en azından hepten bırakma arada bir ses ver, olmaz mı?:) sen yazmaya biz de okumaya devam inş.. görüşmek üzere...:)
Fransızca kökenli antipathiqueden dilimize geçen; “sevimsiz, itici, soğuk” anlamlarını tek başına taşıyan kelime, bir yazara yapışan sıfat olursa ne olur? Antipatik miyim? Hayır! Hayatta bir takım yanlışlara göz yummak yerine, onu satırlara aktaran, yanlışları olumsuzlukları yazan bir kişi olunca ve hali hazırda güzel olan eleştirel olmayan hiçbir şeyi kaleme almayınca tahmin ediyorum ki; antipatik olarak anılacağım.
Bazen hak vereceksiniz, bazen görüş ayrılığı yaşadığınız, konu üzerine farklı düşündüğünüz için kızacaksınız… Bu yüzdendir ki; ben antipatik yazarım.
Bu web sitesinde yer alan, bunları içeren ama bunlarla sınırlı olmayan tüm malzeme ve dökümanlar Yazarın mülkiyetinde olup, bu malzeme ve dökümanlara ilişkin telif hakkı ve/veya diğer fikri mülkiyet hakları ilgili kanunlarca korunmakta olup, bu malzemeler ve dökümanlar izinsiz kullanılamaz, iktisap edilemez ve değiştirilemez.
Bu web sitesindeki malzemeler ve dökümanlar hiç bir surette değiştirilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve yeniden yayınlanamaz.
İzinsiz kopyalanması çoğaltımı, yayını, dağıtımı halinde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun hükümleri geçerli olacaktır.
5 yorum:
onlar her yerdeler...her konudalar
söylediklerine kesinlikle katılıyorum...ve konuşup kendini yorduğuna değmediğine de...
Aynur (Küçük Hala): Hak veriyorsun bana değil mi? Yeterrr :)
bilip bilmeden konuşmak, karşımızdakini yargılamak o kadar kolay ki; böylesi işimize gelir çünkü...severiz başkalarını yargılayıp hemen asmayı....üzgünüm ama bu böyle gerçekten de..
milletçe bilip bilmediğimiz her konuda ahkam kesmeye bayılırız hatta..
çok uzun ve gerçekten önemli bir konuya değinmişsin işin içinden çıkmak sahiden çok zor....
bu arada kayıp yazarı da tekrardan aramızda görmek güzel.. hoş gelmişsin:)
Derin: Eskilerden birini burada görmek ne kadar güzel bir bilsen. Bloggerlar yavaş yavaş elini çekiyor yazmaktan. Neden bişlmiyorum? Ben de öyle yapıyordum. Sonra yazarken "Bunu da yayınlayım" dedim ve geri döndüm. Ama eskisi gibi olmadığını fark ettim. Ne kadar süre daha yazarım bilmiyorum. Ama yazmaya devam edicem bir süre daha...
Dediğim gibi seni tekrar burada görmek güzel ;))
tşk ederim :)
ben de arada kayıplara karışıyorum ama sonra yazmanın beni kendime getireceğini düşünüp, dayanamayıp geri dönüyorum işte:)
çünkü sustukça insan iyice içine kapanıyor ve sonra bir yerden başlamak daha da zorlaşıyor..
dediğin gibi çoğu bloggerların yerinde yeller esiyor..haklısın aslında bırakıp gidenler çok...bazen bloglarına bakıp hüzünleniyor insan ister istmez..
neyse duygusala bağlamayalım olayı şimdi durup dururken :)
onlardan biri döndü en azından di mi?
yani en azından hepten bırakma arada bir ses ver, olmaz mı?:)
sen yazmaya biz de okumaya devam inş..
görüşmek üzere...:)
Yorum Gönder